Vertigo (Baş Dönmesi) çaresiz değil!
Her baş dönmesi vertigo değildir…
Denge sisteminde ortaya çıkan fonksiyon bozukluğu sonucu baş dönmesi ile kendini gösteren vertigonun kelime anlamı dönmektir. Kendi çevresinde 4-5 defa döndükten sonra duran veya lunaparkta dönme dolaba binip inen, sağlıklı insanlarda ortaya çıkan baş dönmesi olarak tarif edilebilir.
Ülkemizde yaklaşık 3 milyon kişi vertigo rahatsızlığından şikâyetçi. Vertigo sırasında hastalar çevredeki eşya veya insanların etrafında döndüğünü ifade ederler. Kişide ortaya çıkan sağ veya sola doğru denge kaybı, sersemlik hissi, başta ağırlık olması veya yerin ayaklar altından kayması durumu vertigo değildir. Bu gibi durumlar dizziness olarak adlandırılır ve bu da denge bozukluğu içinde yer almasına rağmen vertigoya göre tedavisi farklılık gösterir.
Vertigo bir hastalık değil bulgudur
Vertigo bir hastalık değildir; bir semptom yani bulgudur. Nasıl baş ve kol ağrısı veya ayakta uyuşukluk bir hastalık olmayıp bir hastalık sonucu ortaya çıkıyorsa vertigo da benzer şekilde bir hastalığın neden olduğu bulgudur. Bu nedenle hangi hastalığın vertigoya neden olduğu araştırılarak tanıya gidilmelidir. Vertigoya neden olan her hastalığın tedavisi farklıdır. Bu nedenle vertigonun tedavisi altta yatan hastalık tespit edildikten sonra yapılmalıdır. Denge sinirinin iltihabı, iç kulak denge sisteminin işlev bozukluğu, iç kulağın iltihabı, iç kulak migreni, psikolojik nedenler, yüksek basınca veya sese maruz kalınması sonrasında iç kulakta hasar oluşması, iç kulak sinirinden kaynaklanan tümör, beyne giden kan damarlarında daralma, MS, beyin tümörleri, boyun omurga ve kas yapısında ortaya çıkan hastalıklara bağlı gelişen denge bozuklukları, vertigo neden olabilir.
Vertigonun tedavisi vardır
Halk arasında varolan “vertigonun tedavisi yoktur” inanışı yanlıştır. Vertigo tedavisinin başarısız oluşundaki ana neden çoğu zaman tanının doğru konamamasıdır. En sık vertigo nedeni olan ve denge kristallerinin dağılması olarak adlandırılan ’benign paroksismal pozisyonel vertigo’ da tanı doğru konur ve kristallerin dağıldığı yarım daire kanalı doğru olarak tespit edilirse tek manevra ile 10 dakika içinde % 90’ın üzerinde tedavi sağlanmaktadır. Diğer vertigoya neden olan hastalıklarda da, hastanın gerekli yaşam şartlarına uyması ve düzgün ilaç kullanımı ile şikâyetler ya tamamen geçmekte ya da hayatı etkilemeyecek seviyeye inmektedir.
Vertigoya neden olan hastalığın saptanması doğru tedavi için önemlidir
Vertigoya sebep hastalığın belirlenmesi hastanın hikayesinin iyi alınması ve fizik muayenenin tam yapılmasıyla başlar. Ancak kesin teşhis için yapılması gereken denge sistemleri değerlendiren testlerin yapılmasıdır. Böylelikle gereksiz ve yanlış tedavileri önlemiş oluruz.
Vertigo şikayetiyle gelen hasta öncelikle odyolojik yönden değerlendirilir daha sonra denge testlerine geçilir. Denge testleri videonistagmografi (VNG) ve postürografi olarak uygulanmaktadır. Burada amaç vertigoya sebep olan bozukluğun kaynağını saptamaktır. VNG’de vertigonun merkezi sistem veya iç kulak kaynaklı olup olmadığı testlerle değerlendirilmektedir. Postürografi de yaklaşık 15 dk süren hastanın düşme riskini ve denge bozukluğunun objektif değerlendirmesini yapmaktadır. Aslında bu testlerle yapılan hastanın denge kapasitesinin tam olarak değerlendirilmesidir.
Halk arasında kristal kayması denilen Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo manevralarla düzeltilebilir
Benign paroksismal pozisyonel vertigo; yatağa yatarken, yataktan kalkarken, ayakkabı giymek için eğildiğinde veya raftan bir şey almak için baş kaldırıldığında kısaca baş hareketleriyle ortaya çıkar. Çoğu hastada baş dönmesi 5-15 saniye sürer, nadiren 1 dakika veya üstüne de çıkabilir. Kişi oturur pozisyondan yatar pozisyona geçince şiddetli baş dönmesi olur, yattığı yerden doğrulup oturunca da yine aynı şekilde baş dönmesi ortaya çıkmaktadır. Kristallerin düştüğü doğru kanal tespit edildikten sonra yaklaşık 10 dakika süren manevra ile kristaller yarım daire kanalı içinden ayrıldıkları alana geri yollanır. İlaç kullanmadan yapılan ilk manevra sonrası tedavide başarı oranı % 85’in üzerindedir.
İç kulak tansiyonu olarak bilinen Meniere hastalığının tedavisinde hastanın yaşam şekli değiştirilmelidir
Meniere Hastalığı: İç kulakta ses dalgalarının oluşturduğu titreşimlerin alınıp elektriksek enerjiye çevrilip beyne iletilmesi iç kulak sıvılarının dalgalanması ile olmaktadır. Bu iç kulaktaki sıvıların basıncının artması sonucu Meniere Hastalığı gelişir. İç kulak sıvı basıncının arttığı ataklar sırasında vertigo, işitme kaybı, kulakta çınlama ve kulakta dolgunluk ortaya çıkar. Vertigoya mide bulantısı ve kusma eşlik edebilir. Bu ataklar dakikalarca sürebildiği gibi saatler veya bir gün süreyle devam edebilmektedir.
Senede bir atak görülebildiği gibi haftada bir atağın görülebildiği, kişilerin hayatını idame etmesini engelleyecek seviyelere ulaşabilmektedir. Tam olarak sebebi bilinmemekle beraber genetik geçiş, orta kulak iltihabı, kafa travması, kulak ameliyatları, iç kulaktaki anatomik bozukluklar bu hastalığa neden olabilmektedir. Tedavide tuz alımının azaltılması, kafeinli içeceklerden uzak durulması, sigara kullanılmaması ve stresten uzak durulması önerilir. Hastalığın şiddetine ve hastalığın atak sayısına göre ilaç tedavisi uygulanmakta ve bu şekilde tedavinin sağlanamadığı durumlarda orta kulağa ilaç uygulamaları ve çeşitli ameliyatlar uygulanabilmektedir.
Vestibüler Nörinit takip gerektiren bir durumdur
İç kulaktaki denge organı ile beyin arasında bağlantıyı sağlayan denge sinirinin iltihabı ile ortaya çıkar. Ani başlayan çok şiddetli vertigo, mide bulantısı ve kusma insanda panik oluşturur ve zaman zaman ölüm korkusunu beraberinde getirir. Baş dönmesinin çok şiddetli olduğu durumlarda günlerce yataktan kalkmak mümkün olmayabilir ve şiddetli mide bulantısı, yemek yeme ve su içmede zorlanmaya neden olabilir. Vertigo günler içinde azalır, fakat denge bozukluğu aylarca, gerekli takip ve tedavi desteğinin sağlanmadığı durumlarda yıllarca devam edebilir. Yoğun baş dönmesinin ilk günlerinde kişi gerekirse hastaneye yatırılıp serum ile birlikte yoğun tedavi uygulanmalı ve en erken dönemde hareket etmesi sağlanmalıdır.