Ani işitme kaybının tanı ve tedavisi
Ani işitme kaybının tanısında yapılan başlıca test; odyometridir (işitme testi).
Ani işitme kaybı, son üç gün içinde gelişen, ardarda üç frekansta, 30 dB ve üzerinde olan, nedeni belirsiz sensörinöral işitme kaybı olarak tanımlamıştır. Ani işitme kaybı tedavisi halen bir araştırma konusudur. Kortikostreoidler, hiperbarik oksijen, vazoaktif ajanlar ve antiviral ilaçlar en çok üzerinde durulan tedavi yaklaşımlarıdır.
Ani işitme kaybı nedeni olarak viral enfeksiyonları, travma, çok şiddetli sese maruziyeti, damar problemlerini, basınç değişikliğini, geçirilmekte olan iç kulak hastalığını, gizli seyreden beyin sapı tümörleri (akustik nörinom), bazı sistemik hastalıklar ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçları gösterebiliriz. Ancak pek çok ani işitme kaybı nedeni de bilinememektedir.
Ani işitme kaybı hasta tarafından bazen tek ya da çift taraflı işitme azlığı olarak fark edilebileceği gibi, aniden ortaya çıkan çınlama uğultu ya da kulakta dolgunluk hissi şeklinde de belirti verebilir. Baş dönmesi bu belirtilere eşlik edebilir. Böyle bir durum fark ettiğinizde ilk yapmanız gereken şey size en yakın kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına hemen başvurmak olmalıdır.
Ani işitme kaybının tanısında yapılan başlıca test; odyometridir (işitme testi). Yapılan işitme testinde peş peşe üç frekansta en az 30 dB (desibel) işitme kaybı tespit edilmesi gerekir. Kan testinde metabolik ve etyolojik faktörler taranır. Eğer gerekli görülürse MR ve tomografi ile ayrıntılı incelemeye gidilmektedir. Ancak bu taramalarda bir neden saptanma oranı %10 civarındadır.
Ani işitme kaybı tedavisine cevap değişken olabilir. Ani işitme kaybı gelişen bir hasta tam iyileşebilir, kısmen iyileşebilir ya da hiçbir düzelme olmayabilir. Hastanın bu spektrumun neresinde olacağının tedavi öncesinde tahmin edilmesi ve hangi tedavinin daha iyi sonuç vereceğinin önceden bilinmesi mümkün değildir. Hiç tedavi görmemiş bir hastada tam düzelme olabileceği gibi, birçok tedavi rejimi uygulanmış bir hastada hiçbir düzelme olmayabilir. Bu durum ani işitme kaybının tedavisindeki belirsizliğe en çok katkıda bulunan noktalardan biridir ve denenen tedavilerin başarısını değerlendirmeyi zorlaştırmaktadır.
Ani işitme kaybı, hastalar hiç bir tedavi almasalar dahi genel olarak % 60-65 oranında kendiliğinden kısmi veya tam iyileşme gösterebilir. Ancak hastalığın başlangıcından itibaren tedaviye başlama süresi geciktikçe iyileşme beklentisi azalmaktadır. Bunun dışında tedavi başlangıcında daha ileri seviye işitme kaybı olan, yaşlı, eşlik eden hastalıkları olan ve baş dönmesi olan hastalarda da tedaviye daha az yanıt beklenir. Bu nedenle erken tedavi önem kazanmaktadır.
Ani işitme kaybı tedavisinde yıllardır birçok farklı ilaç denenmiş ve hala da denenmeye devam edilmektedir. Bunlar içinde plazma genişleticiler, damar açıcılar, anti-viral, anti-oksidan ilaçlar, vitaminler, selenyum ve sistemik ya da bölgesel etkili kortikosteroidler (kortizon) gibi daha birçok değişik ilaç grubu ve bu tedavilere eklenen hiperbarik oksijen tedavisi sayılabilir. Bu yüzden birçok kulak burun boğaz kliniğinde farklı tedavi protokolleri uygulanabilmektedir. Tedavide en çok etkinliği kanıtlanmış ilaç kortizondur. Ani işitme kaybının tedavisi birden çok ilacın birlikte uygulanmasını ve hastanın mümkünse izole edilerek ve yakından takip edilerek tedavisini gerektirir.