Açık Teknik Septorinoplasti
Tüm burun anatomisinin görülebilmesi nedeniyle mevcut deformitelere rahat yaklaşım sağlaması bu tekniğin avantajlarından biridir.
Septorinoplasti burunun nefes alıp verme fonksiyonunun düzeltilmesi yanı sıra dış görüntüsündeki istenilen değişiklikleri yapma operasyonudur.
Operasyon önceleri sadece burun deliklerinden girilerek yapılırken (endonazal girişim) sonraları hem endonazal hem eksternal (burun cildine kesi yaparak) girişimlerle gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
AÇIK TEKNİK SEPTORİNOPLASTİ'NİN TARİHÇESİ
Eksternal rinoplasti yaklaşımının kullanılması M.Ö. 600 yıllarına kadar uzanır. Hintli SUSRUTA SAMHİTA’nın bu teknikle rekonstrüksiyonlar yaptığı bilinmektedir. Bu teknikte eksternal nazal cilt ve cilt altı dokusu kaldırılması esastır. Güncel anlamda açık tekniği ilk kez Budapeşteli bir cerrah olan AYREL RETHİ 1929-1933 yılları arasında tanımlamıştır. Bugün kullandığımız tekniği PADOVAN 1960 yılından sonra “V” insizyonu olarak tanımlamıştır. Eksternal yaklaşımın 1980’lerden itibaren standart rinoplasti yaklaşımından biri olduğu dünyaca kabul edilmiş ve açık teknik rinoplasti olarak isimlendirilmiştir. Sağladığı direkt görüşten dolayı eğitim alanlara önerilmekle beraber zor olduğu da bir gerçektir. Eksternal nazal yapıların direkt olarak görülmesi ve septumun istenildiği gibi manipüle edilebilmesi ve şekillendirilebilmesi açık teknikle mümkündür.
AÇIK TEKNİK RİNOPLASTİ ENDİKASYONLARI
- Ciddi travmatik nazal kemik deformiteleri
- Uzun bir burun ile birlikte olan nazal kemer
- Yarık damak – dudak gibi maksiller deformitelerin eşlik ettiği durumlar
- Eksternal burun yapısının travmatik deviasyonları
- Ciddi anterior septal bozukluklar
- Üst kıkırdak yapıların düzeltilmesi amaçlı
- Eğitim amaçlı olarak sıralanabilir.
AÇIK TEKNİK RİNOPLASTİ'NİN AVANTAJLARI
- Binoküler görüş sağlaması
- Her iki elin kullanılabilmesi
- Kanama kontrolünün kolayca yapılabilmesi
- Bozuklukların direkt olarak gözlenebilmesi
- Kalıcı sütürlerin rahat kullanılabilmesi
- Tüm burun anatomisinin görülebilmesi nedeniyle mevcut deformitelere rahat yaklaşım sağlaması
AÇIK TEKNİK RİNOPLASTİ'DE AMELİYAT ÖNCESİ HAZIRLIK
Tüm rinoplastilerde cerrah ile hasta arasında nazal deformite , cerrahi plan ve beklenen sonuçlarla ilgili tam bir anlaşma sağlanmalıdır. Nazal hava yolu fonksiyonları ve burunun görüntüsü arasındaki ilişki vurgulanmalıdır.
Hastanın ameliyat sonrası döneminin uzun ve dinamik bir süreç olduğunu anlaması zorunludur. Aylar ve yıllar içinde ödemin gerilemesi ve yumuşak dokuların kontraksiyonu ile burun belirgin şeklini alacaktır. Hasta cerrahiden kesin bir sonuç almak için uzun bir süre beklemesi gerektiği konusunda hazırlanmalıdır. Bu özellikle kalın cildi olan hastalarda, fazla girişim gerektiren revizyon gerektiren cerrahilerde geçerlidir.
Koyu renkli ve kalın cildi olan hastalarda iyileşme daha uzun sürer. İnce ciltli hastalarda , cilt altı dokusunun kontraksiyon özelliğinin fazla olması nedeniyle cilt altında ölü boşluk bırakılmasına tolerans daha fazladır.
Tüm bunların yanında hastaların burun fonksiyonuyla ilgili mutlaka değerlendirme yapılmalıdır.
Kozmetik nazal analiz en göze çarpan deformitelerin belirlenmesiyle başlar.
Burunun görüntüsünde çok bariz bir problem varsa cerrah öncelikle bu problemi düzeltmeli, kalan yapıları buna göre modifiye etmelidir.
AÇIK TEKNİK RİNOPLASTİ'DE CERRAHİ TEKNİK
ANESTEZİ
Rinoplasti ameliyatı , ameliyathane şartlarında monitörize edilerek anestezi uzmanının denetiminde intravenöz sedasyonla lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanabilir. Biz genel anesteziyi tercih ediyoruz. Hasta genel anesteziyle uyutulduktan , uygun pozisyon ve ışıklandırma sağlandıktan sonra , lokal infiltrasyon anestezisi de uygulanır. Bunun amacı kanamayı azaltmak ve hidro diseksiyon planı oluşturmaktır.
İNSİZYON
Eksternal rinoplastide deri insizyonu transkolumller ve infra kartilajinöz insizyonlardan oluşur. Transkolumeller insizyonu olarak ters “V” insizyonu tercih edilir. İnsizyon sonrası tüm burun anatomisi elevasyon sonrası görülür hale gelerek cerrahi işlemi kolaylaştırır.
Gerekli işlemler yapıldıktan sonra burun ucu (nazal tip) şekillendirilir. Burun fonksiyonunun sağlıklı olduğundan emin olarak burun içerisine ve burun sırtına splintler yerleştirilerek operasyona son verilir. Hasta ve hasta yakınına operasyon sonrasında tedavinin nasıl sürdürüleceği hakkında bilgi verilir.