Vertigo nedir, ne değildir, nedenleri, tedavileri ve sonuçları nelerdir?

Vertigo klasik tanımı ile baş dönmesi olarak bilinmektedir. Vertigo, gördüğümüz çevrenin dairesel veya sağ-sol hareketi şeklinde olabileceği gibi, bizim hareket ediyor olduğumuz algısı şeklinde de olabilmektedir. Denge bozuklukları içerisinde yer alan pek çok benzer şikâyetten biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunula birlikte denge bozuklukları içerisinde en çok görülen şikâyet yine vertigodur. Sersemlik (dizziness) çoğunlukla baş dönmesi olarak anlatılmakla beraber aslında klasik vertigodan farklı pek çok alt başlığı içermektedir. Gemideymiş hissi (mal debarquement), uçuyomuş hissi (lightheadedness), baygınlık (faintness), bayılma (senkop) gibi pek çok alt terim dizziness (sesemlik) içerisinde yer almaktadır. Bu şikayetleri olan hastalar tıpkı vertigo gibi baş dönmesi tarifi ile polikliniklere başvurmaktadırlar. Vertigo günlük hayatta yaşamı ciddi şekilde etkilemekte olup, pek çok hastalığı da beraberinde getirmektedir.

Vertigonun En Sık Nedenleri Nelerdir?

Denge sistemimiz temelde 3 ayaklı bir sistem olup; kulaklar, gözler ve kas-iskelet sistemden oluşmaktadır. Buradan gelen bilgiler merkezi sinir sistemine iletilmektedir. İşlenen veriler yine aynı sistemlere iletilerek dengenin oluşmasına yardımcı olmaktadır. Bu sistemlerdeki herhangi bir bozukluk yukarıda belirtildiği gibi vertigo başta olmak üzere pek çok denge bozukluğuna neden olmaktadır. Bu üç sistem içerisinde vertigo şikâyeti en çok kulak ve işitme sistemi ile ilgili olan hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bu hastalıklar içerisinde en çok görülenleri;Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) (Kalsiyum Karbonat kristallerinin yer değiştirmesi), Meniere Hastalığı (iç kulak basınç artış sendromları), Vestibüler Nörit (denge sinir iltihabı), Otitis Media (orta kulak iltihapları) olarak başı çekmektedir. Bu hastalıklar dışında kulak ile ilgili olarak vertigo şikayetine neden olan onlarca hastalık daha mevcuttur. Bu hastalıkların pek çoğunda başarı ortaya konmakta olup, takip ve tedavileri yüz güldürücüdür.

Vertigo şikayetine neden olan merkezi sinir sistemi hastalıklarının da iyi tanınması ve ayırıcı tanısının iyi yapılması gereklidir. Tüm vertigo nedenleri içerisinde BPPV’den sonra ikinci sıklıkta görülen hastalık migren ile ilişkili vertigo (vestibüler migren) dur. Merkezi sinir sistemi hastalığı olmasına karşın şikâyetler kulak ile ilişkili vertigo nedenlerine çok benzemektedir. Özellikle Meniere Hastalığına benzerliği tanıda bazı zorlukların yaşanmasına ve tedavideki gecikmelere neden olmaktadır. Her iki hastalık kadınlarda 30-50 yaş aralığında pik yapmaktadır. Multipl Skleroz (MS) vertigo şikayetine neden olan bir diğer önemli hastalık olup çoğu zaman kulak hastalıkları ile karışabilmektedir. İşitme sistemi üzerinde yerleşmiş olan MS plakları vertigo şikayeti olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastaların doğru tanı alması ileride yaşanabilecek ciddi komplikasyonları da önlemektedir. Bu nedenle KBB ve Nöroloji değerlendirmesi bu hastalar için önemlidir.

Vertigo yalnızca erişkinlere özgü bir rahatsızlık değildir. Çocukluk çağında ortaya çıkan baş dönmeleri ciddiye alınmalı ve mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmelidir. Migren, orta kulak iltihapları, göz hastalıkları başta olmak üzere pek çok çocukluk çağı hastalığına eşlik etmektedir. Orta kulak iltihapları ile ilişkili vertigo erken dönemde mutlaka tanınması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Bu şikayet daha sonrasında ortaya çıkabilecek menenjit, beyin absesi gibi komplikasyonların habercisi olarak değerlendirilmeli ve mutlaka tedavi edilmelidir.

İleri yaşta ortaya çıkan baş dinmelerinin sıklık sırası benzer olmakla beraber inme riski ile ilişkili olabilecek kalp-damar hastalıklarının bir bulgusu olabilmektedir. Bu nedenle ciddiye alınmalıdır. İşitme kaybının eşlik ettiği, kısa süreli ve ciddi kusma bulantının beraberinde olduğu tekrarlayıcı vertigolarda inme riski mevcut olup tanısal incelemeler yapılmalıdır.

Vertigoda Tanıya Nasıl Gidiyoruz?

Geride kalan yüzyılda vertigo tanı ve tedavilerinde devrim niteliğinde pek çok gelişme yaşandı. 1900’lü yılların ortalarına kadar vertigo ile ilgili tanı ve tedavi yaklaşımları konusunda çok sığ bilgilere sahiptik. Fakat denge sistemi anatomisi ve fizyolojisinin tanınmaya başlaması ile hem muayene yöntemlerinde hem de teknolojik tabanlı tanı cihazlarının geliştirilmesinde ciddi ilerlemeler sağlanmıştır. Günümüzde vertigo şikayetine neden olan hastalıkların çok büyük bir kısmı rahatlıkla tanınmakta ve tedavileri başarı ile yapılabilmektedir. Teknolojik cihazlar içerisinde VNG (Video Nistagmografi), vHIT (Video Head Impulse Test), VEMP (Vestibüler Uyarılı Kas Potansiyelleri), fHIT (fonksiyonel Head Impulse Test) gibi cihazların günlük pratiğimize girmesi ile beraber hastalıkların tanısı, tedavi ve takipleri başarı ile yapılmaktadır (Resim 1). Türkiye’de de tüm Dünya ile eş zamanlı olarak tüm bu teknolojik cihazları tanı ve tedavide kullanmaktayız.

Tüm bu teknolojik cihazlara ek olarak BT, MRI ve MR Angiografi gibi radyolojik inceleme yöntemleri gerektiği hastalarda tanıda yardımcı yöntemler olarak kullanılmaktadır. Multipl Skleroz, Akustik Tümör, Vertebro basiller sistem yetmezlikleri gibi vertigonun önemli nedenlerinin tanınmasında bu radyolojik yöntemlerden faydalanmaktayız.

Vertigo Tedavisinde Ne Aşamadayız?

Vertigoya neden olan hastalığın tespiti yapıldıktan sonra tedavi algoritmaları üzerinden hastalıkların tedavisi başarı ile yapılmaktadır.

Vertigonun en önemli nedeni olan Pozisyonel Vertigo’da (BBPV) tedavi manevraları ile oldukça başarılı sonuçlar almak mümkündür. Uygun kanala uygun manevra hastalığın çok kısa sürede tedavi edilmesini sağlamaktadır. Tedavinin geciktiği, uzamış BPPV’de tedavi manevralarının başarısı gittikçe azalmaktadır. Bu nedenle yakın zamanda hare ketle ortaya baş dönmesi ve bulantı şikâyeti olan hastaların mutlaka bir KBB uzmanı tarafından değerlendirilmesi erken tanı ve başarılı bir tedavi için gereklidir.

Bir diğer sık rastlanılan hastalık olan Vestibüler Migrendir. Tekrarlayıcı baş dönmelerinde en sık görülen 2 hastalıktan biridir. Ağrılı bölgelere Botulinum Toksin (Botox) uygulanması hastalıkla ilişkili olarak ortaya çıkan vertigonun uzun süreli tedavisinde oldukça yüz güldürücüdür. Botulinum Toxin’e ek olarak ilaç tedavileri de alternatif olarak kullanılabilmektedir. Vestibüler Migren BPPV’den sonra en sık Vertigo şikayetine neden olan ikinci hastalık olarak göze çarpmaktadır.

Meniere Hastalığı vertigoya neden olan tüm hastalıklar içerisinde sosyal yaşamı en çok etkileyen hastalıktır. Sıklığı yılda 1’den neredeyse her güne kadar değişen ve süresi saatleri bulan çok ciddi vertigo atakları bu hastalıkta ortaya çıkabilmektedir. Sosyal ve iş hayatını ciddi şekilde etkileyen bu hastalıkta vertigoya işitme kaybı ve neredeyse haftanın 7 günü ve 24 saat eşlik eden çınlama (tinnitus) şikâyeti eşlik etmektedir. Hastalığın tanınması ve tedavi edilmesi bu hastaların günlük hayata dönmesi açısından çok önemlidir. Diyet modifikasyonları ile başlayan, kulak içi tedavilerine doğru ilerleyen ve bazen cerrahi tedavilerin uygulanmasını gerektiren bir tedavi algoritması bu hastalar için özenle seçilmelidir. 160 yıldır tanınmasına rağmen hala gizemini koruyan bir hastalık olmasına rağmen günümüzde başarı ile tedavi edilmektedir.

Vertigo Yalnızca Vertigo Değildir!

Vertigo şikayetine neden olan hastalıklar beraberlerinde pek çok hastalığı da getirmektedir. Zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmeyen vertigo daha sonrasında pek çok kardiyovasküler, gastrointestinal ve psikiyatrik hastalığa neden olmaktadır. Vertigo şikâyeti yaşayan pek çok hastada beklenti anksiyetesi ortaya çıkmaktadır. Bu durum kişinin hayat kalitesini olumsuz şekilde etkilemektedir. Özellikle Meniere Hastalığı ve Vestibüler Migren gibi tekrarlayıcı vertigo yakınmasına neden olan hastalıklarda major depresyon ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların hayat kalitesi diğer vertigo nedenlerine göre çok daha fazla etkilenmektedir. Meniere hastalığında ortalama tanı alma süresi 4,5 yıl civarındadır. Bu sebepten dolayı Meniere Hastalarında diğer semptomlara ek olarak çoğunlukla ciddi psikiyatrik rahatsızlıklar eşlik etmektedir.

Bir diğer önemli konu vertigo ile ortaya çıkan kardiyovasküler rahatsızlıklardır. Vestibüler sistem organik olarak kardiyovasküler sistem ile bağlantılıdır. Vertigo ile çoğunlukla kalp ritim bozuklukları ve hipertansiyon eşlik etmektedir. Bu rahatsızlığın uzun süre devam ettiği ve zamanında tedavi edilmeyen hastalarda hipertansiyon ve aritmiler görülebilmektedir.

Vestibüler sistemin bağlantılı olduğu diğer bir sistem gastrointestinal sistemdir. Vertigo ile gastroözefagial ve laringofaringeal reflü ve ishal (diarrhea) sık görülen durumlardır. Tedavi edilmemiş, uzun süren hastalıklarda reflü ile ilişkili göğüs ağrısı, ses kısıklıkları ve kronik boğaz ağrısı ile tekrarlayan karın ağrıları görülebilir.

Konu Başlıkları

Bu sayımızda yer alan içerikleri sitemiz üzerinden de okuyabilirsiniz. Konu başlıklarımız aşağıdaki gibidir.

Vertigo nedir, ne değildir, nedenleri, tedavileri ve sonuçları nelerdir?

Vertigo nedir, ne değildir, nedenleri, tedavileri ve sonuçları nelerdir?

Vertigo klasik tanımı ile baş dönmesi olarak bilinmektedir. Vertigo, gördüğümüz çevrenin dairesel veya sağ-sol hareketi şeklinde olabileceği gibi, bizim hareket ediyor olduğumuz algısı şeklinde de olabilmektedir.
Şu anda bu konuyu okumaktasınız.
Rinoplasti mi, Septorinoplasti mi?

Rinoplasti mi, Septorinoplasti mi?

Rinoplasti burun görünümünün estetik hatlar ve oranlar gözetilerek yapılan düzeltilmesidir. Septorinoplasti ise burun orta hatta bulunan septumun ve burun görünümünün düzeltilmesi işidir.
Bişektomi Nedir?

Bişektomi Nedir?

Bişektomi Operasyonu İle Daha Belirgin Elmacık Kemiklerine ve V Tipi Yüz yapısına ulaşılır.
Çocuklarda Anesteziyoloji

Çocuklarda Anesteziyoloji

Anestezinin Amacı, Hastayı Cerrahi Travmanın Etkilerinden Korumak, Ameliyatın Ağrısız Gerçekleşmesini Sağlamaktır.
Abdomen Ultrasonografisi

Abdomen Ultrasonografisi

Karın İçindeki Organların Değerlendirilmesi Amacını Taşır.