Propolis kullanımı ve faydaları
İnsanların beslenmesinde önemli bir yeri olan balın yanı sıra polen, arı sütü, propolis ve arı zehri gibi diğer arı ürünleri de günümüzde birçok amaç için kullanılmaktadır. Çok eski çağlarda keşfedilerek, doğal bir antibiyotik olarak kullanılan propolisin mikroorganizmalara karşı olan etkisi temel karakteri olup, ilaç özellikleri nedeniyle eski çağlardan beri insanlar tarafından kullanılmaktadır. Propolisin farmakolojik özellikleri Yunan ve Romalı fizikçiler Aristoteles, Dioscoroides, Pliny ve Galen tarafından tanımlanmıştır.
Propolis Nedir?
Arıların üretiği tek şeyin bal olmadığını biliyor muydunuz? Arılar ayrıca, iğne yapraklı veya yaprak dökmeyen reçine salgılayan bitkilerin özsuyundan (çeşitli çam türleri, at kestanesi, gürgen, söğüt, karaağaç, kayın, kestane gibi) propolis denilen bir bileşik üretmektedirler. Bu özsuyu, kendi salgılarıyla ve balmumu ile birleştirdiklerinde, yapışkan, yeşil-kahve renkli bir madde yaratırlar ve bunu arıkovanı yapımında kovanın kaplanmasında kullanırlar.
Kovanda petekleri bal ile doldurduktan sonra, kovanı dış etkenlerden (hava oksijeni, yağmur, su, vd.), mikroorganizmalardan (bakteri, mantar, virüs) ve diğer zararlılardan (böcekler) korumak amacıyla üzerini propolis ile kaplar. Bu propolisdir. Arı kovana giripde öldürdüğü fakat dışarı atamadığı kertenkele gibi hayvanları da propolisle kaplayarak çürümekten korur. Çok iyi bir dezenfektandır.
Binlerce yıl önce, eski medeniyetlerde propolis ilaç olarak kullanılmıştır. Yunanlılar onu apse tedavisinda kullandılar. Asurlular onu yara ve tümörlerin üzerine sürerek enfeksiyonu önlemeye ve iyileşmeye yardımcı olmaya çalıştılar. Mısırlılar onu mumyaları mumyalamakta kullandılar.
Propolisin içeriği, arının yaşadığı bölgede ulaşabildiği ağaçlar ve çiçeklere göre değişkenlik gösterir. Örneğin, Avrupa’daki propolis Brezilya’daki propolis ile aynı kimyasal içeriğe sahip değildir. Bundan dolayı araştırmacıların propolisin sağlık açısından faydalarıyla ilgili genel kanıya varmakta zorlanmaktadırlar. Toplanan yöreye göre rengi değişirse de, sarımsı-kahverengi ile kırmızımsı yeşil renkli olur.
Propolis bileşenleri
- Organik asitler: Benzoik asit - Ferulik asit - İzoferulik asit - Kafeik asit - Kafeik asit Phenethyl Ester Sinnamik asit - Sinapik asit
- Polifenoller: Flavonlar: Apigenin - Chrysin - Luteolin - Tectochrysin
- Flavonollar: Galangin - Kaempferol - Quercetin
- Flavononlar: Isosakuranetin - Naringenin - Pinobanksin - Pinocembrin
- Diğerleri: Reçineler - Waks lar - İzopentil ferulat - Artepillin-C
Propolisin iyileştirici bileşenleri
Araştırmacılar propolis içinde 180’den fazla bileşen belirlemişlerdir. Bu bileşenlerin çoğunluğu polifenol yapısındadır. Polifenoller vücuttaki hasar ve hastalıklarla savaşan anti-oksidanlardır.
Propolis özellikle flavonoid denilen polifenolleri içerir. Flavonoidler bitkilerde koruyucu olarak üretilirler. Flavonoidler sıklıkla yiyeceklerde anti-oksidan özelliği ile bulunur, örneğin: meyveler, yeşil çay, sebzeler, kırmızı şarap.
Yapılan çalışmalarda bakteriler üzerindeki etkinin pinosembrin, galangin, kafeik asit ve ferulik asit içeriğine bağlı olarak ortaya çıktığı, virüsler üzerindeki etkisinin kafeik asit, luteolin ve kersetin, mantarlar üzerindeki etkisinin ise pinosembrin, pinobanksin, kafeik asit, benzil ester, sakuretin ve pterostilbene bağlı olduğu ortaya konulmuştur.
Amerikan Sağlık Enstitüsü propolisi soğuk algınlığı, genital herpes ve ağız/çene cerrahisi sonrasında oluşan ağrılarda “muhtemelen etkili” grubunda sınıflamaktadır. Propolis öksürük ve boğaz iritasyonunda da kullanılmaktadır. Propolisin diğer tıbbi durumlarda tedavi edici olduğuna dair yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Araştırmacılar propolis hakkında neler söylemiş
Propolisin antibakteriyel, antiviral, antifungal ve ödem anti-inflamatuar olduğu varsayılır. Ancak propolis üzerinde yapılmış bilimsel araştırmalar sınırlı sayıdadır. Araştırmacılar tam olarak sebebini bilmemekle birlikte, propolisin bakteri, virus ve funguslara karşı koruma sağladığı gözlemlemiştir.
Propolisin yaralar üzerindeki etkisi
Propolis pinokembrin denilen özel bir madde içerir, bu flavonoid anti-fungal özelliktedir. Antimikrobik ve anti-inflamatuar özeliği propolisi yara iyileşmesinde de faydalı kılar. Bir çalışmada, propolisin, insanların travmatik yanıklarında sağlıklı hücelerin oluşumunu hızlandırarak iyileşmeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Bir başka çalışma, propolisin alkolik ekstresinin ağız yaralarına yüzeye uygulanmasının kortizonlu krem uygulamasına göre mast hücrelerini azaltığı bulunmuştur. Mast hücreleri yara iyileşmesini yavaşlatmaktadır.
Propolisin dudak ve genital uçuklar (Herpes) üzerindeki etkisi
Herstat veya Coldsore-FX denilen yüzde 3 propolis içeren kremler uçuklarda iyileşmeyi hızlandırmış ve semptomları azaltmıştır. Bir çalışma, günde üç kez yüzeye uygulanan propolisin uçuklarda hiç ilaç kullanmayanlara göre daha hızlı iyilşeme sağladığını göstermiştir. Araştırmacılar propolisin insan vücudundaki herpes virus mikrobunu azaltığını, ayrıca sonrasında yeni oluşacak uçuğa karşıda koruyucu olduğunu göstermiştir.
Propolisin kanser üzerindeki etkisi
Propolisin ayrıca belirli kanserlerin tedavisinde de rolü olabileceği önerilmiştir. Bir çalışmaya göre, bu maddenin antikanser etkileri şöyle sıralanabilir:
- Kanser hücrelerinin çoğalmasını sınırlaması,
- Hücrelerin kanserleşmesini azaltması,
- Kanser hücrelerinin bir birlerine yolladığı sinyalleri bloke etmesi.
Çalışmalar ayrıca propolisi tamamlayıcı tedavi olarakta önerirler, ancak yalnız başına kanser tedavisi için önermezler. Başka bir çalışmada Çin propolisinin meme kanserinde anti tümör etkisi ile meme kanseri için tamamlayıcı olarak faydalı olduğu gösterilmiştir.
Güvenlik Tedbirleri
Propolis ürünlerinin güvenli olup olmadığını kesin gösteren yeterli kanıt yoktur, ancak ciddi bir riskte sözkonusu değildir. Zaten insanlar bal yiyerek bir miktar propolis alırlar. Bununla birlikte, arı ya da bala karşı alerjiniz varsa, propolis içeren ürünlere karşıda reaksiyon gösterirsiniz. Propolis uzun süre kullanıldığında kendisine karşı da alerjik reksiyon gelişebilir. Saf propolis tahriş edici özelliktedir. Yani kullanılmadan önce mutlaka seyreltilmesi gerekir.
Arıcılar aşırı mikterda bu madde ile içiçe olduğundan, propolise karşı alerji olabilir. Tipik propolis allerjisinde eğzema benzeri cilt döküntüleri olur. Özelliklede bilinen bir alerji veya astım varsa, tedavi planınıza propolis eklemeden önce doktorunuzla konuşun.