Odyometri

* Adınız ve Soyadınız

* Telefon numaranız

E-posta adresiniz

* Aranmak istediğiniz saat dilimi

Doktor Tercihiniz

* ile işaretli alanların doldurulması zorunludur.

Odyometri Bölümü KBB Hastaneleri için oldukça önemlidir. MEDİENT KBB Tıp Merkezi olarak deneyimli, başarılı ve dinç bir odyometri kadrosuna sahibiz. Bu sayımızda siz değerli okurlarımız için Odyometri Bölüm sorumlumuz Tolga Şimşek ile konuştuk. Başlıklar halinde odyometri hakkında faydalı bilgiler edineceğinizi umuyoruz.

Odyometri nedir?

Bireyin işitme fonksiyonlarının ölçüldüğü ve bu sayede işitme ve denge patolojilerinin tanı ve tedavisinde kullanılan testlerin geneline verilen isimdir.

Odyometrinin KBB için yeri ve önemi nedir?

Hastaların tedavi süreçlerinde KBB uzmanlarına yol gösterici bir bilim dalıdır. Birey, doktor muayenesi sonrası işitme kaybı, çınlama, baş dönmesi gibi başlıca bulgulara işareteden bir rahatsızlık sonucu KBB doktorları tarafından bölümümüze yönlendirilmektedir. İşitme testleri yapılarak; işitme kaybı, sebebi, hasar derecesi, işitme kaybının tipi teşhis edildikten sonra, buna uygun tedavi belirlemek hem tedaviyi kolaylaştırır hem de işitme kaybının artmasının önüne geçer.

Odyometrik tedavilerde en iyi hizmet; en kaliteli inceleme araçları, KBB alanına yoğunlaşmış bir uzman kadrosu seçimi tedavi sürecinde doğru bilgilendirilme ve doğru müdahale konusunda büyük rol oynar.

Ne zaman işitme testi yapılması düşünülmelidir?

Konuşmaların veya diğer seslerin duyulmasında ya da anlamlandırılmasında zorlanma varsa
Televizyonu ve radyoyu çevredeki diğer kişilere göre daha yüksek sesle izleme ihtiyacı duyuluyorsa
Sosyal ortamlarda iletişim kurmakta zorlanılıyorsa

Bu durumlarda işitme kaybından şüphe edilebilir. Bu durumlar karşısında kulak burun boğaz uzmanına başvurmayı ve işitme testleri yaptırmayı ihmal etmemek gerekiyor.

Çocuklarda yeni doğan taraması zorunludur. Belirli bir yaşa kadar kendilerini iyi ifade edemeyeceklerinden dolayı gelişim evresinde düzenli kontrollerinin yapılması çok önem taşır. İşitme sorunu olan bir çocuk bunu iyi ifade edemeyeceğinden konuşma ve öğrenme zorlukları yaşayabilir.

İşitme kaybının nedenleri neler olabilir?

İnsanlarda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma belirtileri işitme organındada görülür ve işitme duyusu gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen işitme kayıplarına "presbiakuzi" olarak adlandırılır. Sık rastlanan bu kayıpların sebepleri çoğunlukla;

Kulağa giden damarların özelliklerini yitirip artık eskisi gibi kan taşıyamaması
İşitme sinirinin yaşla birlikte özelliğini hızla yitirmesi
Beyindeki işitme merkezinin özelliğini ve işlevini yitirmesi

İşitme fonksiyonunun yaşla birlikte görevini yerine getirememesi ise iki nedene bağlanabilir. Bunlar psikolojik ve organik nedenler olarak sıralanmalıdır.

Bilimsel araştırmalarda işitmenin ailesel olarak farklılık taşıdığı ve bazı ailelerde daha erken yaşlarda işitme sorunu ortaya çıkabileceği gösterilmiştir.

Kulak kiri (buşon), ortak kulak iltihapları, ototoksik ilaç kulanımı, tümörler, damarsal sorunlar, yaş faktörü, enfeksiyonlar, metabolik hastalıklar, tinnitus (çınlama), baş dönmesi (vertigo), ve tabi ki gürültü.

En çok karşılaşılan işitme kaybı nedeni yaş faktörüdür. Yaşımızın ilerlemesi ile vücutta birçok organımızda yaşlılık belirtileri ortaya çıkar. 40 yaş ve üzeri tüm bireylerde hafif işitme kaybı başlangıcı görülebildiği gibi doğuştan işitme kaybı da (genetik yatkınlık veya prenatal dönemde işitmeyi sağlayan yapıların oluşumunu tamamlayamaması) da görülebilmektedir.

Çocukluk döneminde sıkça geçirilen orta kulak iltihapları ve buna bağlı ilaç kullanımı yoğunlukları işitme duyumuzun bozulmalarında etkendir. Orta kulaktaki sıvı sesin zar arkasına geçmesini zorlaştırır. Dolayısıyla işitme seviyemiz normale göre daha düşüktür, gripte olduğu gibi.

Gürültülü ortamda çalışan için ufak bir örnek vermek isterim. Çalışan, gün boyu 80-90 db ses şiddetinde çalışıyorsa günlük maksimum 8 saat çalışmalı, ses şiddeti 95 db çıktığında ise bu süre 4 saate indirilmelidir.

Kişiye özel yapılan TIKAÇ kullanımı ile bu yükleri hafifleterek işitme duyumuzu koruyabiliriz.

Hastalıklara Göre Çınlamanın Karakteri Değişiyor

Kulağında çınlama duygusu olan kişi, dış ortamdan gelen sesleri rahat algılayamıyor. Bu ses sürekli olunca, bir takım rahatsızlıklara, kaygıya, depresyona sebep olabiliyor. Sinirlilik hali oluşabiliyor, baş ağrısı da yapabiliyor. Hastalar, ‘kulağımda zil çalıyor, deniz sesi geliyor’ diyebiliyor. Hastalığa göre çınlamanın şeklinin değiştiğini görüyoruz. Örneğin, tümör varsa, yüksek frekanslı bir çınlama görülebiliyor. Üfürüm şeklinde görülen çınlamalar ise, damar kaynaklı bir sorunun varlığını gösterirken, zil sesi tarzında çınlama iç kulakla ilgili olabiliyor.

Demir eksikliğinin kulak çınlaması yaptığını söyleyebiliriz. “Tükettiğimiz gıdaların demir yönünden zengin olmasına dikkat etmeliyiz. Bu gıdalar, yeşil yapraklı sebzeler, etler, kuru üzüm gibi gıdalar olmalı. Ayrıca çınlamayı tetiklediği için sigara ve alkolden uzak durulmalı. Kafeinli içecekler azaltılmalı.

Tedavi Yöntemleri Kişiye Göre Değişiyor

Eğer kişide ileri yaşa bağlı bir işitme kaybı varsa, buna çınlama da eşlik edebiliyor. Bu durumda, işitme cihazlarının yanı sıra, iç kulaktan gelen sesi maskeleyebilmek için deniz, yağmur, müzik sesi gibi bazı ses üreten, beyaz gürültü dediğimiz cihazlar da kullanabiliyoruz.

Yeme içme alışkanlıklarımız işitmemizi etkiliyor

İşitmeye destek veren yiyecekler;

Potasyum, kanınızdaki ve vücut dokusundaki sıvı miktarının düzenlenmesinden sorumludur. İşitme sağlığınız için bu önemli olabilir, çünkü iç kulaktaki sıvı, kulağımızın duyduğumuz sesleri beynin ses olarak yorumladığı elektriksel dürtülere dönüştüren sıvı zengin bir potasyum kaynağına bağlıdır.

Potasyum açısından zengin gıdalar: Patates, ıspanak,lima fasulyesi, domates, kuru üzüm, kayısı, muz, kavun, portakal, yoğurt ve süttür. Sevdiğiniz salataları yapmayı ve potasyum açısından zengin yemekleri yemeyi unutmayın. Salatanıza narenciye ve kavun da ekleyerek salatanızı meyve salatasına çevirebiliriz. Tabi bu yiyeceklere karşı bir alerji durumumuzun olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Çalıştığımız iş kollarının işitme sağlığımızda önemli bir etkisi vardır. Genç yaşlarda yoğun gürültülü ortamlarda çalışmış bir bireyin yaşlılıkta yaşayacağı sorunlar, daha sakin bir ortamda çalışma fırsatı bulan bireylere nazaran daha fazladır.