Uyku Apnesi
Uyku apnesi özetle uyku sırasında nefesin sık sık tıkanması veya kısmen bloke olmasıdır.
Akciğerlerin yeterince hava alamamasın sıklığına göre hafif ya da şiddetli olabilir. Bu durum saatte 5 ila 50 defa ortaya çıkabilir.
En sık görülen tipi obstrüktif uyku apnesidir.
Santral uyku apnesi denilen tipi ise daha az yaygın görülmektedir. İnme geçirmiş kişilerde, kalp yetmezliği olanlarda, beyin tümörü ya da enfeksiyonu olan kişilerde gözlenir.
Uyku Apnesi Nedenleri
Obstrüktif uyku apnesine genellikle dilin ve boğaz kaslarının uyku sırasında gevşeyerek solunum yolunu tıkaması yol açar.
Uyku sırasında nefesiniz bu şekilde tıkandığında, akciğerlerinize yeteri miktarda oksijen gitmez. Dolayısıyla kandaki oksijen miktarınız da düşer.
Kemik deformiteleri ve burundaki, ağızdaki ya da boğazdaki genişlemiş dokular da obstrüktif uyku apnesine yol açabilir.
Örneğin; bademcikleriniz normalden daha büyükse gün içinde, ayakta durduğunuz zamanlarda bu durum herhangi bir sorun yaratmaz. Ancak gece yattığınız zaman büyük olan bademcikleriniz, aşağı doğru basınç yapar ve solunum yolunuzu daraltarak ya da tıkayarak uyku apnesine neden olur.
Çocuklarda uyku apnesinin başlıca nedeni; büyük bademcikler ve lenf bezleridir.
Uyku Apnesinin Diğer Nedenleri:
Uyku apnesine neden olan daha farklı nedenlerde bulunmaktadır.
Alkol kullanmak, beyinde nefes alma merkezini etkileyebilir. Alkol nefes alırken kullandığınız kasları gevşetebilir. Bu da solunum yolunuzun tıkanmasına/daralmasına yol açarak uyku apnesi yaratabilir.
Obezite, boyun bölgesindeki yağlanma solunum yolları etrafındaki dokunun aşağı doğru basınç yapmasına ve solunum yolunuzu etkilemesine neden olabilir. Uyku apnesi olan her 10 kişiden 7’si obezdir.
Narkotikler gibi bazı ilaçlar da, antihistaminikler (alerji için kullanılan ilaçlar), uzun dönemli ağrı kesiciler, uyku ilaçları, anksiyete için kullanılan ilaçlar solunum yolundaki kasların gevşeterek, uyku apnesine neden olabilir.
Uyku Apnesi Nelere Yol Açar?
Obstrüktif uyku apnesi solunum yolunuzun tıkanmasına veya daralmasına yol açar. Bu nedenle gece uyurken zaman zaman nefes almanız durur.
Nefesiniz durursa; hırıltılı, sesli solursunuz, horlarsınız ve huzursuz vücut hareketleri yaparsınız. Nefes alma durduğu anda gürültülü horlama başlar. Bu durum gece boyunca pek çok defa tekrarlanabilir.
Bu durum ne kadar sık olursa, uyku apnesi o kadar şiddetlidir. Uyku apnesi hafif, orta ve şiddetli olabilir.
Nefes almanız durduğu zaman kandaki oksijen miktarı düşer, buna karşılık karbondioksit miktarı ise artar. Bu durum kalp,kan damarları ve sinir sisteminizin daha fazla çalışmasına yol açar. Bu sistemler ya da organ fazla çalıştığında ise:
- Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları yaratabilir.
- Tedavi edilmesi güç diğer rahatsızlıklara yol açabilir.
- İnme (felç) geçirme olasılığınız artar
- Uyku apnesi yüzünden kaliteli bir uyku çekemediğiniz için; gün içinde yorgun ve uykulu olursunuz.
Bu nedenle eğer uyku apneniz varsa:
- Trafik kazası geçirme riskiniz daha yüksektir.
- Okulda, iş yerinde verimliliğiniz düşer, konsantrasyon sorunu yaşarsınız.
- Hafıza problemlerine yol açar
- Anksiyete ve depresyon gibi kişilik sorunları yaratır.
- Seks isteği azalır.
Uyku Apnesi Tanısı
Doktorunuz size ve varsa yatak partnerinize günlük yaşamınız ve uykudaki davranışlarınız ile ilgili bazı sorular soracaktır; horluyor musunuz? uyku davranışlarınız? gün içinde yorgun hissediyor musunuz? vb. Bu sorgulamaya tıbbi öykü denir.
Doktorunuz tanı koymak için size anket yapabilir (Epworth Uyku Anketi). Eğer uyku apneniz olduğunu düşünüyorsa, size uyku çalışması ya da diğer testleri de önerecektir.
Uyku çalışmaları, uyku esnasında vücudunuzda neler olduğunu görmeye yarayan bir dizi testten oluşur. Uyku testlerinin içinde en önemlisi polisomnografi (PSG)’dir. Bu test beyindeki elektriksel aktiviteyi, göz hareketlerini, kas aktivitesini, kalp atışını, ağız ve burundaki hava akışını ve kandaki oksijen miktarını ölçer.
Polisomonografi uyku apnesi tanısı için en kesin yöntemdir.
Uyku apnesi tanısı için yapılan diğer testler
- Kan testi: hipotiroid (TSH testi) ve kandaki kırmızı kan hücrelerinin sayımı
- Elektrokardiyogram ve ekokardiyogram (EKG, ECG) uyku apnesinin kalbinize etki edip etmediğini ölçmek için
Çocuklarda Uyku Apnesi Tanısı
Çoğu hekim Amerikan Pediatri Akademisi rehberini takip etmektedir (American Academy of Pediatrics Guideline).
Rutin muayene sırasında doktorunuz size ve çocuğunuza bir takım sorular soracaktır. Özellikle çocuğunuzun horlayıp horlamadığını mutlaka belirtin. Tam bir uyku çalışması sayesinde çocuğunuzun uyku apnesi olup olmadığı anlaşılır.
Uyku apnesi olan çocuğunuzda;
- Genetik bozukluk
- Akciğer rahatsızlığı
- Orak hücre anemisi
- Yüzde ve kafada şekil bozukluğu
- Down Sendromu
- Serebral palsi
- Şiddetli kalp ve akciğer sorunları varsa diğer uzmanlık alanlarındaki doktorlara da başvurulmalıdır.
İlk Tedaviden Sonra Test
İşe yarayıp yaramadığını görmek için ilk tedaviden sonra bazı testler yaptırmanız gerekebilir.
Eğer ilk tedaviden sonra uyku apnesi sorununuzda düzelme olmadıysa ve uyku apnesine neden olan ağız ve boğazdaki gelişmiş dokular ise doktorunuz sizden; cerrahi operasyon seçeneğinden önce bir ya da birkaç test daha isteyebilir. Bu testler:
- Fiber-optik faringoskopi; neyin solunum yolunuzu tıkayarak nefes almanızı zorlaştırdığını görmek için
- Baş bölgesinin bilgisayarlı tomografisi (CT); dilin büyüklüğü, nefes yolunu tıkayan diğer yumuşak dokuların taraması ve solunum yolunun en dar kısmının bulunması için.
- Röntgen; sephalometrik röntgen denen görüntüleme yöntemiyle kafadaki kemik deformasyonu taraması yapılır.
Uyku Apnesi için Ne Zaman Doktora Gitmek Gerekir?
- Yüksek sesle horluyorsanız ve gün içinde uykuluysanız.
- Uyku sırasında nefes almanız duruyor, hırıltılı sesler çıkarıyorsanız.
- Uygunsuz zamanlarda uykuya dalıyorsanız: konuşurken, yemek yerken.. gibi
- Çocuğunuz uyurken horluyorsa, nefes almada sıkıntı çekiyorsa, rahat görünmüyorsa, sıklıkla uyanıyorsa ve gün içinde uykuluysa.
Uyku Apnesinde “Bekle ve Gör” Durumları
- Eğer uyku apnesinin belirtileri gün geçtikçe kendiliğinden ortadan kalkıyorsa, tedaviye ihtiyacınız yok demektir. Ancak durum giderek kötüleşiyorsa, hemen doktora gitmeniz ve sonraki adım için ne yapacağınıza karar vermeniz gerekmektedir.
- Örneğin: geceleri gürültülü horluyorsunuz; ancak gün içinde uykulu değilsiniz. Bu durumda “bekle ve gör” tutumunu izleyebilirsiniz. Belirtiler ortadan kalkarsa tedaviye ihtiyacınız yok demektir.
- Ancak, birden fazla uyku apnesi belirtiniz varsa; örneğin: gürültülü horlama, uyku sırasında huzursuzluk, gün içinde yorgunluk ve uyku hali, uyku sırasında nefesin durması.. bu durumda“bekle ve gör” tutumunu izlemek yanlış olacaktır. En kısa sürede bir hekime başvurmanız en doğru karar olacaktır.
Uyku Apnesi Ameliyatı
Uyku apnesi için yapılan diğer tedavilerin başarısız olduğu ya da uygulamadığı durumlarda cerrahi tercih edilir.
Uyku Apnesi Ameliyatında Hangi Teknikler Kullanılmaktadır?
- Uvulopalatofaringoplasti (UPPP); yetişkinlerde en çok tercih edilen operasyondur.
- Tonsilektomi ya da adenoidektomi; çocuklarda ilk tercih olarak görülür. Çünkü çocuklardaki uyku apnesinin en büyük nedeni bademciklerin ve lenf bezlerinin normalden büyük olmasıdır.
- Trakestomi; uyku apnesi tedavisinin en etkili yöntemlerinden biridir. Ancak sadece diğer tedaviler başarısız olursa uygulanır.
- Maksillo-mandibular yükseltme (MMA); solunum yolunu genişletmek için üst ve alt çene kemiğinin ileri doğru itilmesidir.
- Radyofrekans ablasyon (RFA); akciğerlere giden hava akımını engelleyen dil olabilir ve diğer yumuşak dokuların boyutunu küçültür.
- Palatal implantlar; bunlar küçük plastik çubuklardır. Damağa yerleştirilir, yumuşak olan damağın sert olmasını sağlar. Bu şekilde yumuşak doku hava yolunu engellemez.
- Diğer cerrahi işlemler; ağız ve boğazda kemik ve doku sorunlarını ortadan kaldırır.
- Obezite cerrahisi; bu ameliyat kilo kaybını sağlayarak, dolaylı yoldan uyku apnesini düzeltir.